Covid-19 halen hayatımızın tam ortasında. Henüz hiçbir ülke tam olarak başarılı olmuş sayılmıyor. Önlemler genişletildikçe insanlar eski normal hayatlarına dönmeyi arzulasalar da gelecek tamamen farklı bir normale doğru ilerliyor.
Yeni normal olarak adlandırılmaya başlanılan bu gelecekte, yöneticilerin müşterileri ile olan ilişkilerini yeniden düzenlemeleri gerekiyor. Bugüne kadar pazar bilgisini birçok farklı kaynaktan alarak derleyen ve bu bilgiye göre karar veren yöneticilerin, covid-19 sonrasında gelişen belirsiz süreci yönetmek için elinde yeterli matematiksel veri olmadığı gerçeğini kabul etmesi gerekiyor. Bu süreci yönetebilmek, tüketicilerin gelecekte ki davranış yapısını kestirebilmek, biraz yaratıcılık, biraz tahmin, biraz da risk içeriyor.
Yeni normal nedir : Yeni normal, toplumda yer alan beşeri normların, ekonomik yada toplumsal alanlarda yaşanan derin krizler neticesinde, değişime uğraması ve yeni beşeri normlar olarak toplum hayatında yerini almasına denir.
Dijitale Kayan Alışveriş
Dijitale çok uzun zamandır ve sürekli olarak kayan alışveriş alışkanlıkları covid-19 döneminde çok daha büyük bir hızla dijitale yöneldi. Gelecek 5 sene içerisinde beklenen büyüme rakamları 8 haftalık bir süreç içerisinde gerçekleşti. Daha önce, internetten hiç alışveriş yapmamış milyonlarca insan alışveriş yaptı. Pandemi sürecinin yarattığı, bu satın alma davranışı değişikliği, salgının kısa sürede sona ermeyeceğinin anlaşılması ile birlikte kalıcı hale gelecektir.
Bu kalıcı hale geliş ve tüketicilerin gelecekte fiziki mağazaları daha az ziyaret edeceğine dair beklentiler uzun süredir eleman çıkarmaktan geri duran markaların mağaza kapatma ve eleman çıkarma kararı almalarına sebep olmaya başladı. Marks and Spencer, Debenhams ve John Lewis gibi birçok moda devi mağaza kapatma ve eleman çıkarma süreçlerini aktif hale getirdi.
Batıda ki ve doğuda ki birçok ülkede bundan sonra e-ticaret üzerinden alışveriş yapacağını belirten insanların sayısı hızla artıyor. Tekstil ve moda sektörü için %7 ile %10 arasında insanın bundan sonra alışverişlerini dijital ortama kaydıracakları piyasa araştırmalarından anlaşılıyor. Üstelik bu rakamların pandeminin uzaması ihtimali ile daha da yukarı çıkabileceğini rahatlıkla tahmin edebiliriz. Sadece Amazon’un 2020 ikinci çeyrek sonuçlarının, 2019 ikinci çeyrek sonuçları ile karşılaştırıldığında %40 büyümüş olması bile nasıl bir gelecekle karşı karşıya olduğumuzu anlatmaya yetiyor.
Yöneticiler için bunun anlamı son derece açık. Tüketiciler ile yeni iletişim şekilleri geliştirmek, onlara ulaşmanın yeni yollarını bulmak gerekiyor. Dijital mecralar ve e-ticaret bu yeni yolların başında geliyor, özellikle D2C gibi farklı yeni uygulamalarda gelişmelerine devam ediyorlar. Burada birçok firmanın kısa dönemde ki temel amacı kaybedilen gelir rakamlarının bir kısmını dahi olsa toparlayabilmek. Fakat kısa dönem için yapılan bu hareketler aslında uzun dönemde değişen ve değişmeye devam edecek olan müşteri davranışına da bir cevap vermek zorunda.
E-ticaretin geleceği, müşterinin taleplerinin ve yaşam stilinin farklılaşması ile değişiyor. Moda algısı daha rahat ve gündelik kıyafetlere doğru kayarken, bir taraftan da internet üzerinde alışverişe daha fazla zaman ayırabilir hale gelen müşterinin sepete at ödemeye geç hızı yavaşlıyor. Tüm bunları göz önünde bulundurarak
- E-ticaret sitelerinin müşterinin yeni satın alma davranışına göre tasarım değişikliklerini tamamlaması, tüketiciye daha geniş gezinme olanakları sunması,
- Müşterinin satın alma ve sitede gezinme davranışının detaylı şekilde analiz edilmesi, bu analize uygun olarak müşterilere farklı ürün önermelerinde bulunulması,
- Geliştirilmiş lojistik süreçleri ile hızlı ve etkili ulaşım sağlanması
Önümüzde ki dönemde e-ticaretin geleceğine yönelik olarak şirketlerin yapmaları gerekenleri içeriyor.
Daha Geniş Dijital İletişim
İnsanların kullandıkları dijital ürün ve hizmetlerin gelişmesi ile birlikte, pazarlamacıların medya seçimlerini de buna göre geliştirmesi gerekiyor. Özellikle evde çalışan önemli bir kesim için aynı anda kullanılan birden fazla cihaz ve sistem ile birlikte mesajların verilmesi gereken mecralarda önemli artışlar söz konusu.
Dijital asistanlardan, online telekonferans yazılımlarına, dijital oyunlardan sanal gerçeklik sistemlerine dek birçok farklı noktada marka mesajının iletilmesi gerekiyor. Bu nedenle pazarlamacıların ekosistem temelli bir düşünce yapısına doğru evrilmesi başarı için bir zorunluluk.
Güvenilir ve Uygun Maliyetli Ürün Talebi
Pandemi süreci, birçok tüketiciyi güvenilir bir alışveriş deneyimine ve güvenilir markalara sürükledi. Bu geniş kavramı farklı noktalar için kullanabiliriz. Örneğin; temassız ödeme, kurye ile karşılaşmadan ürün teslimatı, fiziki mağazalarda hijyen koşullarının sağlanması gibi önlemler güvenilir olmayı sağladığı gibi aynı zamanda ürünlerin kalitesinden emin olunan güvenilir markalar seçildi.
Pandemi süreci içerisinde çok önemli tüketici kesimleri gelir kaybına uğradı. Müşteriler güvenilir markaları tercih ederken aynı zamanda ürünlerin ulaşılabilir maliyetli olmasına da özen gösterdiler. Lüks tüketim zayıflarken kaliteli ve uygun fiyatlı ürünlere doğru oluşan yönelim halen güçlü bir şekilde etkisini gösteriyor.
Daha Sorumlu Marka Talebi
Pandemi öncesinde, Z kuşağının etkisi ile sürdürülebilirlik konularında ilerlemeye başlayan sosyal sorumluluk talebi önce coronavirüs salgını ve sonrasında siyah hayatlar değerlidir protestoları ile çok daha güçlü bir konuma ulaştı. Özellikle genç tüketiciler, şirketlerden daha fazla sorumluluk almasını doğanın ve toplumun korunmasında harekete geçmesini talep ediyor.
Sorumlu marka talebi daha geç yaşta olan insanlar için daha geride bir talep olsa da, özellikle gençler arasında gelişen bu talep ile birlikte markaların değişmeye başlayacağını görebiliriz. Ülkemizde de doğanın korunması ile birlikte kadının korunmasına yönelik çalışan şirketler sosyal sorumluluk alanında söz sahibi olacaktır.
Gelişen E-Hizmet Segmenti
Birçok ürün ve hizmet elektronik ortamda kiralama usulü ile müşteri bulmaya başladı. Böylece gelişen ve iş yapma şeklimizi değiştiren yeni bir dönemin de kapıları açılmaya başladı.
Muhasebe uygulamalarından, crm veya proje yönetimi uygulamalarına kadar birçok farklı alanda gelişen e-hizmetler, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerin, büyük firmaların sahip olabildiği pahalı uygulamaların benzerlerine düşük bütçelerle sahip olabilmelerini sağlıyor. Bu gelişmeler startup firmaların geniş bir yelpazede ve etkili hizmetler sunabilmelerini, müşterileri ile ilişkilerini farklı bir boyuta taşıyabilmeleri için de etkili bir imkân sunuyor.
E-hizmet ürünleri daha çok son kullanıcı ve kobi boyutunda ki firmaları ilgilendirse de, yakın gelecekte bu tarz hizmetlerin büyük firmalar tarafından da kullanılabilir hale geleceğini göreceğiz.
Son Söz
Karşımızda sadece yeni normal yok. Dijital teknolojilerle değişen bir dünya, tüketicilerin yeni talepleri ile değişen bir düzen var. Yeni bir çağa adım atarken, günün sancılarını yaşıyoruz. Hiçbirimiz geleceğin net bir şekilde nasıl olacağını öngöremesek de geleceğe hazırlanmaktan başka çaremiz de yok. Hazırlanabilmek içinde
- Yeni döneme uyum sağlamak ve pazarın değişen yapısına ve taleplerine uyum sağlayabilmek için markanızın vizyon ve stratejisini oluşturun
- Pazarı ve kendinizi analiz edebilmek ve kararlarınızı hızla hayata geçirebilmek adına, şirketinizin bilgi toplama ve iş analitiği yeteneklerini geliştirin
- Hedef tüketicinin karar vermeden önce geçtiği süreci ortaya çıkarın ve buna uygun tanıtım mecralarını seçin.
- Şirket kurum kültürünüzün ve çalışma şeklinizin bu değişiklikleri ne kadar hızla gerçekleştirmenize olanak verdiğini öngörün. Organizasyonunuzu ve kültürünüzü bu değişiklikleri yapabilmek için değiştirin. Unutmayın ki dönüşüm yazılımla değil insanla başlar.